ANASAYFA İK SORUBANK İK SÖZLÜK İK KİTAP İK ARAŞTIRMA

30 Mart 2012

HEDEF VE SONUÇ



 

İnsanların çoğu; kariyer başlangıcının veya birçok önemli kararın sadece hedeflerimizi bilirlemekle başladığını söyler.Ama bu tek başına yeterli değildir.Sonrasında insanın, "Hedefi" ve "Bulunduğu yer" arasında kaybolduğunu görürüz.Oysa; doğru olan HEDEF belirlemek ve ona giden doğru yolu, yolları ve araçları bilmek, bulmak, emin adımlarla SONUCA  odaklanmaktır. Bu, en az hedefin kendisi kadar önemlidir.

Kariyerin veya birçok önemli kararın başlangıcında insanlar burada takılıyor, kötü alışkanlıklarından kurtulmaya çalışanlar burada takılıyor, kilo vermek ya da almak isteyenler burada takılıyor, hayatını düzene koymak isteyenler, işini geliştirmek isteyenler vesaire hep burada takılıyor. Aslında; haksız da değiller.

Yalnızca; Hedef değil, aynı zamanda yol bulmayı sağlamak gerekir ki yol almak sağlanabilsin, yol alıp alınmadığı fark edilebilsin. Ve müdahale gerektiğinde, yoldan çıkıldığında, yol kapandığında ne yapılabileceği ile ilgili çalışılabilsin.Ayrıca, Sonuca ulaşabileceğini de kişi hayal etmeli ki motive olabilsin.

Hedef ve sonuç yolculuğunda; Basit, belirgin, uygulanabilir, sürdürülebilir, kazançlı yöntemler bulmak; kişisel misyona ve motivasyona bağlı olarak  anlamsız ve sonuçsuz birçok çalışma yerine, doğru, düzenli çalışmayı ve sonuç almayı sağlayacaktır.

Kısacası; Mevcut durumu belirginleştirmek, hedeflenen durumu tanımlamak ve belirginleştirmek. Sonrasında arada fark analizi yapmak. Bu farkı kapatacak yöntemler ve bu yöntemlerin uygulanmasına yönelik bir yol haritası çıkarmak. Sonrası ise kontrollü şekilde yol almak…
Hedefimiz olduğu gibi, yöntemimiz, yolumuz da belirli olsun ki! Er yada geç, sağ salim emin adımlarla hedeflerimiz sonuçlara ulaşabilsin.

Herkesin; "HEDEF" lerini, " SONUÇ" landırması dileğiyle...

23 Mart 2012

PERSONEL YÖNETİMİ ve İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ KARŞILAŞTIRMASI


PERSONEL YÖNETİMİ ve İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ KARŞILAŞTIRMASI


Personel Yönetimi, işletmelerde işe alma, işten çıkarma ve personel kayıtlarının tutulması gibi işlemleri ifade etmekte olup, az sayıda işlevi kapsamakla birlikte; işletmelerde stratejik bir role de sahip değildir. Daha çok personel işlevlerini yerine getirmekte, örgütsel kararlarda herhangi bir görev üstlenmemektedir. 1970'lerin sonları ve 1980'lerin başlarında insan kaynakları yönetimi kavramının ifadelendirilmesi, içeriğinin belirsizliği nedeniyle oldukça zor olmuş, 1990'lı yıllardan itibaren insan kaynakları yönetimi kavramı benimsenmiş ve  kullanımı yaygınlaşmıştır.
 İnsan Kaynakları Yönetimi kavramı, önceleri yeni bir anlam katılmadan sadece personel yönetimi kavramının yerine kullanılmıştır.
Çalışanlar hakkında kayıt tutma faaliyeti olarak görülüp personelin ücreti, yan ödemeleri, sigorta kesenekleri, izinler, raporlu olduğu gün sayısı, işe devamsızlık ve geç kalma gibi konularda kayıt tutmadan öteye gitmeyen Personel Yönetimi, günün şartlarına ve değişimine ayak uydurmada yetersiz kalmıştır.
 Dolayısıyla işgücünün yapısal değişimine de hizmet verebilecek yeni personel politikalarının oluşturulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. İşletmelerin çevrelerinde ve içlerinde meydana gelen bu değişiklikler, çalışanların yönetimi ile ilgili sorunlarda geleneksel personel yönetimi kavramlarının yetersiz kalması ve insan kaynakları adı altında yeni bir dizi kavramların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
 Bu gelişmelerle örgütlerde, geleneksel personel yönetiminden, modern personel yönetimine yani insan kaynakları yönetimine geçiş yaşanmıştır. Bu geçiş sürecinde işletmelerin ölçeğinin de etkili olduğu gözden kaçırılmaması gerekmektedir. Özellikle büyük ölçekli işletmelerde bu geçişin başarılı bir şekilde yaşandığı söylenebilir. Küçük ve orta ölçekli (KOBİ) işletmelerde özellikle küçük aile işletmelerinde işgücünün eğitim ve geliştirilmesi ve insan kaynakları yönetiminin diğer fonksiyonlarının yerleşmesi zaman almıştır.
 Zaman zaman, İnsan kaynakları yönetimi ile personel yönetimi kavramlarının kullanımında eşanlamlı telaffuz edilmesine karşın; uygulamada aralarında önemli farklar bulunduğunu söylemek mümkündür.  
İnsan kaynakları yönetimi işletme stratejisinin belirlenmesi, uygulanması ve denetlenmesi gibi konularda işlevde bulunmasına karşılık personel yönetimi, sadece bireye ait bir takım işlemlerin yapıldığı bir birim olmaktan ileri gidememiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda insan faktörünün işletmelerde özellikle verimlilik konusunda öneminin anlaşılması ve bu konunun gelişmesi personel yönetimi disiplinini insan kaynağı disiplinine dönüşmüştür.            Aşağıdaki tablo da personel yönetiminin dayanağını iş odaklılık, operasyonel faaliyetler, statik yapı gibi geleneksel yaklaşımlar oluştururken; insan kaynakları yönetiminde insan odaklı, danışmanlık hizmeti, dinamik yapı, toplam kalite yönetimim gibi birtakım modern yaklaşımların var olduğu görülmektedir.

 
Personel Yönetimi
İnsan Kaynakları Yönetimi
n  İş odaklı
n  İnsan odaklı
n  Operasyonel faaliyet
n  Danışmanlık hizmeti
n  Statik bir yapı
n  Dinamik bir yapı
n  İnsan maliyet unsuru
n  İnsan önemli bir girdi
n  Kalıplar, normlar
n  Misyon, vizyon ve değerler
n  Klasik yönetim
n  Toplam kalite yönetimi
n  İşte çalışan insan
n  İşi yönlendiren insan

Personel yönetiminde yönetimin uygulamaları prosedürlere, kalıplara, normlara bağlı iken, İnsan Kaynakları Yönetimi'nde esnek ve örgütün gereksinimlerine endeksli bir anlayış geçerlidir. Diğer yandan, personel yönetimde karar alma süreci oldukça yavaş işlerken, İnsan Kaynakları Yönetiminde hızlı işlediği görülmektedir. 

Görüldüğü üzere personel yönetimi ile insan kaynakları yönetimi yaklaşımı arasında önemli farklar mevcuttur. Bu noktada, örgütteki bireye verilen değer, örgütün misyonu ve vizyonu gibi örgütsel kültür gibi pek çok yeni yaklaşım personel yönetiminden insan kaynakları yönetime geçişi ifade eden yenilikler olarak ortaya çıkmaktadır.  
Dolayısıyla personel yönetiminin sadece personelin örgütle ilgili işlemlerinin dikkate alındığı yapısından farklılaşma yaşanarak, bireyin her türlü problemi, eğitimi, geliştirilmesi ve kariyer planlamasını yapılması gibi pek çok örgütsel stratejilerin uygulanmaya başlandığı modern personel yönetimine (insan kaynakları yönetimine) geçilmiştir. Artık personel yönetimi sadece personel departmanı ile sınırlı kalmamakta tüm organizasyon kademeleri ile koordinasyon içinde olan ve üst yönetimde temsil yeteneği ve stratejik karar sürecinde önemli işlevi olan bir yapıya bürünmektedir.
 
İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi
İnsan kaynakları yönetimi, örgütlerin rekabet için ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve tutum kümesinin toplamı ile ilgili olup, Seçim, eğitim, geliştirme, ücret ve personel ilişkileri de dahil olmak üzere insanların yönetimi ile ilgili tüm karar ve  faaliyetleri kapsamaktadır.İnsan kaynakları sistemi, performans değerlendirme süreci içinde kariyer planlaması, eğitim ve geliştirme ile ücret ve ödül yönetimi gibi işlevleri bütünleştirmektedir.
İnsan Kaynakları Yönetiminin Amacı
Genel anlamda, insan kaynakları yönetimi bir yandan insanların örgüt içi performansını arttırmayı, diğer yandan da çalışanların yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlar. İnsan kaynakları yönetiminin amaçları şöyle özetlenebilir.
1.     İş gücü aracılığı ile yönetimin örgütsel hedeflerinin gerçekleşmesini sağlamak.
2.    Çalışanların kapasitesinden yararlanmak ve onların potansiyellerini değerlendirmek.
3.          Çalışanların ve örgütün performansını arttırmak.
4.   İnsan kaynakları yönetiminin politikaları ile örgüt politikalarını bütünleştirmek ve örgüt kültürünü şekillendirmek.
5.           Kaynakları örgüt gereksinimlerine uyumlu hale getirmek ve performansı iyileştirmek için personel ve istihdam politikaları geliştirmek.
6.          Çalışanların görünmeyen enerji ve yaratıcılıklarını ortay çıkarabilecekleri bir ortam hazırlamak.
7.        Takım çalışması, toplam kalite ve yenilik gibi kavramların ortaya çıkacağı koşulları sağlamak.
 Sonuç
Klasik personel yönetiminin son yıllarda şekil ve içerik değiştirerek, İnsan kaynakları yönetimine dönüştüğüne tanık olunmaktadır. Personel yönetimi, insan kaynakları yönetiminin gelişimi ile farklı bir boyut kazanmıştır. İşletmedeki personel politikalarının yerini eğitim ve geliştirmenin yer aldığı, stratejik konuma sahip bir yapı almıştır. Ancak personel yönetiminden insan kaynakları yönetimine dönüşümünde işletme ölçeğinin de önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Özellikle aile işletmeleri ve küçük ölçekli işletmelerde personel yönetimi uygulamalarının devam edeceği görülmektedir.
İnsan kaynakları yönetimi pek çok stratejik misyon ve vizyonu temsil etmekle birlikte, klasik personel yönetiminin dar kalan idari fonksiyonlarının da genişlemesine yol açmıştır. Bu yönüyle günümüzdeki insan kaynakları yönetiminin işletmelerde önemli bir görevi yerine getirdiğini söylemek mümkündür.
İnsan kaynakları yönetimi, işletmenin personel seçimi, eğitim ve geliştirmesi, kariyer yönetimi, performans yönetimi, ücret yönetimi, sağlık ve güvenlik gibi modern yönetim aktiviteleri ile geleneksel personel yönetimi stratejilerinin bütünleştiği bir yönetim anlayışı olarak personel yönetiminin çok gelişmiş bir versiyonu olarak İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİM SİSTEMİ olarak uygulanmaktadır.


Kaynak:İnsan Kaynakları Yönetimi ,Uyargil C., Z. Adal, İ. D. Atay, A.C. Acar, A. O. Özçelik, Ö. Sadullah, G. Dündar, V. L. Tüzüner, , 5. Baskı, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 2010. 
Hazırlayan:Serpil TÜRKMEN-İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi-İşletme İktisadı Enstitüsü İnsan Kaynakları Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi

20 Mart 2012

Dünyanın en değerli 500 markası açıklandı!

Dünyanın en değerli 500 markası açıklandı!

Brand Finance`in yaptığı araştırma sonucunda Apple 1. sırada oldu. Her hangi bir Türk markasının listeye girememesi dikkat çekti.
Dünyanın önde gelen marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Markası” çalışmasının sonuçları açıklandı. Hiçbir Türk markasının yer almayı başaramadığı listenin ilk sırasına 70.6 milyar dolar marka değeri ile Apple yerleşti. Geçtiğimiz yıl aynı listede 8. sırada yer alan Apple, 2011’in en değerli markası Google’ı da geride bırakarak 2012 yılında dünyanın en değerli markası olma başarısını gösterdi. Dünyanın gelişen pazarları olarak bilinen BRIC (Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan) ülkelerinin gelişim başarıları “en değerli markalar” listesine yansırken, Çin’in 25, Brezilya’nın 9, Rusya’nın 8, Hindistan’ın ise 6 marka ile temsil edildiği listede Türk markası yer almadı. Listenin ilk 5 sırasında yalnızca ABD markalarının olması dikkat çekti. İlk sırada yer alan Apple’ı 47,4 milyar dolar marka değeriyle Google, 45,8 milyar dolar marka değeri ile Microsoft, 39,1 milyar dolar marka değeri ile IBM ve 38,3 milyar dolar marka değeriyle Wallmart takip etti.
Türk markaları neden yok?
Türk markalarının listede yer alamamasıyla ilgili görüşlerini bildiren Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, bu konuda hem kamu hem de özel sektöre büyük görevler düştüğünü söyledi. İlgüner, “Bir zamanlar eş değer kabul edildiğimiz ülkelerin değer elde etme konusunda gösterdiği başarı listelere yansıyor. Bir ülkenin küresel ölçekte değerli marka sayısı, söz konusu ülkenin değer üretebilme kabiliyetini yansıtır. Umuyoruz ki, Türk markaları da sayıca artarak bu listede kalıcı şekilde yer alma başarısı gösterecektir. Bu konuda hem kamu hem de özel sektöre büyük görevler düşüyor” diye konuştu.
En değerli 500 marka arasındaki ilk 20 marka ise şöyle:
Sıra
Marka
Marka Değeri
(milyar $)
Ülke
1
APPLE
70,605
ABD
2
GOOGLE
47,463
ABD
3
MICROSOFT
45,812
ABD
4
IBM
39,135
ABD
5
WALMART
38,319
ABD
6
SAMSUNG
38,197
Japonya
7
GENERAL ELECTRIC
33,124
ABD
8
COCA-COLA
31,082
ABD
9
VODAFONE
30,044
İngiltere
10
AMAZON
28,665
ABD
11
AT&T
28,379
ABD
12
VERIZON
27,616
ABD
13
HSBC
27,597
İngiltere
14
NTT
26,324
Japonya
15
TOYOTA
24,461
Japonya
16
WELLS FARGO
23,229
ABD
17
BANK OF AMERICA
22,910
ABD
18
MC DONALD’S
22,230
ABD
19
SHELL
22,021
Hollanda
20
INTEL
21,908
ABD
Kriz, lüks markaların değerini artırdı!
Dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu 2011 yılında lüks markaların değerlerini artırdığını gözlemlediklerini belirten Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Louis Vuitton yüzde 24 artışla 4,9 milyar dolar, Hermes yüzde 9 artışla 3,4 milyar dolar, Polo Ralph Lauren yüzde 6 artışla 3,4 milyar dolar marka değerine ulaşmıştı. Ayrıca, artan marka değerleri ile Prada, Coach, Christian Dior ve Burberry listeye ilk kez girmeye hak kazandı.”